Günlerden Galatasaray vol.22

Adım adım ilerlemek önemli olan. Geçtiğimiz hafta oynanan Antalyaspor maçından sonra ilk adım lidere yaklaşmak değil, bir önümüzdeki takım olan Beşiktaş'ı alaşağı etmekti. Tamam bak, kabul. Hepimiz içten içe "la bu Chelsea maçı nolacak acaba" diye merak ederek izledik maçı dün. 2. de olsan, 3. de olsan nasılsa Şampiyonlar Ligi'ne gideceksin kafası yerleşmiş ya kafaya, şampiyon olursak pastamızın frambuazı olur (çilekten daha çok severim, üzgünüm) diyoruz. Öyle ki maçın geneline baktığımızda iki takımın da birbirine üstünlük sağlayamadığı manzarası ile karşı karşıyayız. Penaltıdan Selçuk'un bulduğu gol olmasa, belki berabere bitecek ve dün akşamki oyunla kimse de nasıl berabere kalırız diyemeyeceğiz. Takımda gözle görülür bir durgunluk var 2-3 maçtır. Umarım Chelsea maçına yansımaz bu durum. Her olumsuzluğa rağmen, yine en güzel şey Galatasaray. 

Yürüyedur GALATASARAY!

ps: Der ki marşlardan birinde "başarılar gelir geçer, asaletin bize yeter" bu marş dün gece vücut buldu. Semih Kaya, Galatasarayımızın gözbebeği. Dün akşam adına yaraşanı yaptı. Kornere giden topun korner olduğunu algılayamayan 5 (BEŞ) hakemin karşısına dikilip, hocam ayağıma çarptı dedi. Adamlığını yine ön plana koydu. Helal olsun aslanıma!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎